İngiltere’de bir köyde yaşayan iki kız arkadaş, çevrelerinden farklı ruh hallerine sahiptir. İçlerindeki genç sarışın, henüz cinsellik ile tanışmamış ve birisiyle birlikte olmanın nasıl bir şey olduğunu merak etmektedir. Sürekli azgın bir şekilde köyde gezerken kendisine bir şeyler tattıracak birini bir türlü bulamaz. Arkadaşı ise beyaz tenli siyah saçlı ve ateşli dudaklara sahip birisidir. Birgün arkadaşını ormana piknik yapma bahanesiyle götürür. Yüzerken sarışın arkadaşına temaslarda bulunurken onu tahrik etmeye çalışır. Sonunda ise arkadaşını kandırarak sarışın tüylü vücuduna öpücükler kondurarak onu İngiliz Kız tahrik eder ve ona sahip olur. Yabancı Lezbiyen ilişkiye girilen ikilinin bu durumunu sarışın kızın birlikte yaşadığı ailesi duyar. Kilisenin kurallarının dışına çıkamayan ve kilisedeki çalışanların kendisini büyüttüğü için sözlerine karşı gelemeyen genç kız zor durumda kalacaktır. Bu olayın öğrenilmesinin ardından çılgına dönen kilisedekiler genç pamuk tenli kızımızın kalçasına şaplak atma cezası verirler. Hemen bir asker ile evlendirerek fikirlerinin değişmesini sağlamaya çalışırlar. Ancak hamur suratlı kaymak dudaklı genç kızımız gerdek gecesi bekaretini kaybedip bu zevkin tadına bakınca daha da çılgına dönecektir ve azgın bir şekilde etrafta gezecektir. Arkadaşı ise profesyonel bir emme makinesidir. Yabancı Köylüdeki tüm herkes bu özelliğinden dolayı onu tercih etmektedir. Birgün köye genç bir ressamın geldiğini ve genç kızların çıplak resimlerini çizdiğini duyar. Tam aradığı kaftan olan bu ressamın yanına giderek kendi resmini çizdirir. Zaman içerisinde kendisine işkence yaptırarak resim çizmesini ister. Fırça darbelerini tabloya kırbaç darbelerini bu süt beyaz kıza vuran ressam hayatının en güzel günlerini yaşar. Bizim sarışın kızımızı da kandırıp aralarına alırlar ve grup ilişkiye girerler. Zaman içerisinde aralarına başkalarını da alarak köyü seksin yuvası haline çevirirler.